Romatoid Artrit
Romatoid Artrit; Özellikle periferik (uç) eklemleri tutan, romatizmal kronik multisitemik bir hastalıktır. Nedeni bilinmemekle birlikte, bağışıklık sisteminin kendi eklemlerine saldırmasına neden olan genetik yatkınlık ve çevresel faktörler suçlanmaktadır. RA nın karakteristik özelliği uç eklemlerde simetrik (çift taraflı) giden sürekli bir inflamatuar sinovit olmasıdır.
Sinovit Varlığı Önemli?
Sinovit (sinovyal inflamasyon) sonucunda kıkırdak hasarı, kemik erozyonu ve bunların devamında eklem bütünlüğünde bozulmalar genel kliniği oluşturur. Sinovit romatizmal hastalığın en önemli belirtecidir.
Hastalığın seyri kişiden kişiye çok farklılık gösterebilir bazı hastalarda çok az hasarın eşlik ettiği kısa süreli ılımlı, tek bölge tutulumlu bir hastalık olabilirken, bazı hastalarda da belirgin fonksiyonel kayıpla gidebilen şiddetli, ilerleyici çok eklem tutulumlu bir hastalık şeklinde olabilir.
Romatoid Artrit HLA Pozitif
Romatoid artritte ailevi yatkınlık gösterilmiştir. Özellikle şiddetli hastalığı olan kişilerin birinci dereceden akrabalarında hastalık gelişme riski dört kat daha fazladır. Yine HLA adı verilen doku antijen gruplarından özellikle RA için HLA-DR4 pozitifliğinin hastalık gelişiminde rol oynayabileceği gösterilmiştir.
Pek çok enfeksiyon ajanının özellikle virüslerin (EBV, CMV, Parvovirüs, rubella gibi) olayın başlamasında etken olabilecekleri düşünülmüş ancak tam olarak ilişkilendirme yapılamamıştır.
Hastaların yaklaşık üçte ikisinde, sinovit (eklem içinde şişlik kızarıklık) belirgin hale gelene kadar, halsizlik, iştahsızlık, genel bir güçsüzlük ve hafif kas iskelet sistemi belirtileri olur. Bu dönem haftalar aylarca sürerek, tanının gecikmesine neden olabilir. Hastalığa özel bulgular, yine kademeli olarak gelişir. Başta eller, el bilekleri, dizler, ayaklar olmak üzere bazı eklemler simetrik olarak tutulmaya başladığında artık tanı kolaylaşır hale gelir. Yüzde on gibi az bir grupta ise hastalık çok akut gelişir. Pek çok eklem aynı anda tutulur ve artrit hızla gelişir. Ateş, lenfadenopati ve splenomegali (dalak büyümesi) gibi bulgular tabloya eşlik eder.
Hastaların üçte birinde ise bulgular bir ya da birkaç eklem sınırlı kalır. Tablo çok gürültülü hale gelmez
Romatoid Artrit Belirtileri ve Bulguları
Etkilenen eklemlerde hareket ile artan ağrı, yerleşmiş Romatoid Artritin en yaygın bulgusudur. Yaygın tutukluk sıktır, sıklıkla uzun süreli hareketsizliklerden sonra uzun süren eklem tutukluğu artrit için tipik bulgudur. Sabahları bir saatten fazla süren eklem katılığı inflamatuar artrin hiç değişmeyen bulgusudur. Bu durum olayı diğer dejeneratif hastalıklardan ayırt etmekte de çok önemli bir noktadır.
Çünkü sabah sertliği diğer inflamatuar olmayan eklem hastalıklarında da bulunur. Ancak süre bu kadar uzun sürmez. Nadiren sürdüğü durumlarda da hastalığa eşlik eden özellikle yaygın vücut tutulumu, hafif ateş, yorgunluk gibi belirtileri değerlendirmek tanıyı kesinleştirir.
Romatoid Artritde özellikle el parmaklarının orta bölümleri (PIP eklemler) ve elin kendi küçük eklemleri (MCP eklemler) tutulur. El bileği tutulumu mutlaka görülür. Dirsek omuzlar etkilenebilir. Yine alt ekstremitede dizler, kalçalar ve ayak bileği simetrik olarak tutulur.
Omurgada boyun bölgesindeki eklemler tutulabilir. Buna bağlı boyun ve baş ağrıları olabilir. Genel olarak bel bölgesi tutulmaz, Romatoid Artritli bir hastada bel ağrısı varsa başka sebepler araştırılmalıdır. Romatoid Artritde, başlangıc itibariyle tedavide gecikilmesi ve düzensiz tedavi olması ile, akciğer, kalp tutulumu gibi eklem dışı hastalık bulguları da görülebilir.
Romatoid Artritin Tanısı Nasıl Konulur?
Hastanın kliniği ile Romatoid Artrit ön tanısı düşünüldükten sonra, bir takım kan tetkikleri yapılır. Gerek görüldüğünde radyolojik tetkikler ile tanı kesinleştirilir.
Eklemdeki problemin inflamatuar karakterde olduğunu gösteren bir takım parametreler mevcuttur. Hastalığın belirtilerine benzer pek çok başka romatolojik hastalık olup, bunlara özel testler de değerlendirilerek ayırıcı tanı sağlanır.
Şüpheli durumlarda veya takipte eklem grafileri ve MR BT gibi ileri tanı yöntemleri kullanılır. Sıklıkla el parmaklarında şekil bozukluğu ile giden Osteoartrit ile Romatoid artrit tanı sürecinde çok karışabilir. Tedavi edilmeyen Romatoid Artritli hastalarda sık görülen eklem bozuklukları (kuğu boynu deformitesi, düğme iliği deformitesi, el bilek deviasyonları) osteoartrite nazaran daha çeşitlilikte ve şiddetlidir. Osteoartiritte el parmaklarında özellikle uç kısmlarda görülen (DIP eklem) nodüller vardır (Heberden nodülleri). İlk oluşurken yumuşak ve ağrılı olan bu çıkıntılar, zamanla sertleşir ve parmak uçlarında eklemlerde eğriliklere neden olur. Farklı eklem tutulum yerleri ve görünümleri ile bu deformiteler bu tanılara özeldir ve ayırıcı tanıyı kolaylaştırır.
Romatoid Artrit Tedavisi
Romatoid Artritde klinikle beraber bir takım tanı yöntemleri kullanılır. Ancak burada önemli olan tek başına hastanın tetkiklerinin değil hastanın kliniğinin de birlikte değerlendirilmesidir. Hastanın tanısı Romatoid Artrit olarak kesinleştikten sonra bir an önce medikal tedavisi düzenlenir.
Hastalığın aktif olduğu ve olmadığı dönemlerde tedavi takibi yapılarak kullanılacak ilaçlar düzenlenir. Öncelikle eklemde yıkıcı bir döneme girilip girilmediği değerlendirilerek yoğun inflamasyonunun tedavi edilmesi gerekir.
Bunun için kortizon ve kortizon olmayan antiromatizmal ilaçlar (NSAİD) kombine başlanır. Hastalığın alevi söndürüldükten sonra hastalığı modifiye edici ilaçlar düzenlenir (DMARD). Hastanın bu ilaçlara cevabına göre yan ilaçlar eklenir veya bağışıklığı daha kuvvetle baskılayıcı ilaçlara geçilebilir.
Bunun dışında yeni gelişen veya gelişmiş eklem bozuklukları için koruyucu fizik tedavi uygulamaları planlanır.
El bileklerindeki tutulum sonrası gelişen nörolojik sıkıntılarda önleyici, tedavi edici atel uygulamaları, eklem deformiteleri için özel atellerin planlanması, eklem içi enjeksiyonlar, kişiye günlük yaşam aktiviteleri ile ilgili eğitimler verilmesi tedavinin başarısını arttırır.
Hastalığın Yönetimi
Son dönemde özellikle aşırı immün yanıtın tetiklendiği düşünülen pek çok hastalıkta kişinin bir bütün olarak değerlendirilmesi önem kazanmıştır. Hastalığın beslenme, yaşam tarzı bağlantısı değerlendirilir. Psikonöroimmünolojik bir yaklaşımla, kişinin stres cevabı, yaşamsal fonksiyonların devamı için gerekli depolarının durumunun değerlendirilmesi yapılır.
İmmün cevabı tetikleyici durumlar araştırılır. İmmün yanıtın oldukça büyük kısmının olduğu bağırsaklar mutlaka onarılması gerekliliği artık gündemdedir. Kişide geçirgen bağırsak olup olmadığı değerlendirilip buna yönelik bir beslenme planı belirlenir.
Bir eliminasyon diyeti planlanarak ilk etapta Gluten (beyaz un), kazein (süt ürünleri), lektin (bakliyatlar) ın kesildiği bağırsağı onarıcı beslenme düzenlenir.
Strese cevabı sağlamakla görevli hormonal durum değerlendirilir. Buna yönelik kişinin stresle baş etmesine destek olacak, Karaciğeri destekleyecek takviyeler planlanır.
Tanı konulduğu dönemde ivedilikle başlanan antiinflamatuar tedavi mutlaka bu tür bir yaklaşımla desteklenerek bazen bir ömür boyu sürecek tedavi şemasında sağlıklı bir sürdürülebilirlik sağlanmalıdır.
Hastalığın ataklarının sağlıklı stresi yönetimi ile azaldığı bilinmektedir. Düzenli uyku, kasların eklemlerin güçlü tutulmasına yönelik egzersizlerin düzenlenmesi, nefes egzersizleri ile akciğer kapasitesinin düşürülmemesi, unutulmamalıdır.
Takibin genelde aynı uzman tarafından yapılması, tedavi başarısını arttırır. İlaç yan etkilerinin erken tanınması amacıyla, belli sürelerle kan tahlillerinin değerlendirilmesi çok önemlidir. Kişinin belirli ilaçlarla düzene girmiş tablosunun yanıltmasıyla tedaviye müdahale edilmesi (ilaç azaltılması veya kesilmesi gibi), yeni ataklara kapı açar.
Kişinin, tedavisine ortak edilerek, düzenli beslenme, düzenli egzersiz (güçlendirme, düzgün postür ve nefes egzersizleri), düzenli uyku gibi konularda yapılan planlamanın ana takipçisi olması sağlanırsa, ömür boyu sürecek bu hastalığın eklemleri ve organları yıpratmadan tedavisi sağlanır.
4 Yorum
Geri bildirim:
Geri bildirim:
Geri bildirim:
Geri bildirim: